ABD’li meşhur indie pop grubu The Drums ilk kez Türkiye’de sahne alacak. Hareketli müzikler yapan gruptan Jonny Pierce sorularımızı yanıtladı…

7020406Joy Division ve The Smiths vari müzik yaptığı söylenen ama anlaşılan buna bozulan indie pop grubu The Drums ilk kez Türkiye’ye geliyor. Gruptan ayrılmalar oldu ve solo çalışmalar çıktı ama nihayetinde yollarına devam etti. İyi ki devam etti, şimdi biz de canlı performanslarını seyredebileceğiz. Grup bugün Babylon Soundgarden’da sahne alacak. ABD’li grup dans ettirmeyi, sahnede yerinde durmamayı kafasına koymuş. Gruptan Jonny Pierce konseri öncesi sorularımızı yanıtladı.
 Twitter’da sold out duyuruları yapıyorsunuz. Bir konserinizin sold out olması, size nasıl hissettiriyor?
Sanırım aklıma ilk gelen kelime ‘minnettar’. Demek istediğim, yaklaşık 10 yıldan beri çalıyoruz, 4 albüm ve bir EP çıkardıktan sonra, insanların hâlâ bize değer vermeleri gerçekten heyecan verici geliyor. Bir sürü müzik grubu başarısız oldu ve ikinci albümleriyle neredeyse unutuldu, ancak insanları The Drums’a geri döndüren bir şey var.
 Festival demek sizin için ne demek?
Festivaller benim için genellikle rahatsız edici çünkü etrafta yürürken biraz kaygılanıyorum. Kapalı alan şovları tercih ederim ama yine de açık hava şovlarında da her şeyimi veriyorum. Bu bizim için tüm büyük şarkılarımızı çalma şansı. Kendi headline olduğumuz şovlarda çalarken, fanlarımız albümün versiyonlarını daha çok seviyor. Bu nedenle festivalde tüm hitlerimizi çalıyor olacağız.
 Sizin için bir yorum okudum “Joy Division ve New Order arasında bir grup” diye. Sizce haklılık yanı var mı?
Bence The Drums’ın sound’u The Drums’a benziyor. Kariyerimizin başlarında Joy Division’dan sevdiğimiz bir grup olarak bahsetmiştik ve bir gazeteci Joy Division’ı andırdığımızı söyledi. İkimiz arasındaki tek gerçek bağ enstrümantasyonun sadeliği ve bazı pop anlayışı. Birçok kişi beni Ian Curtis ile karşılaştırıyor ancak bu çok basit bir karşılaştırma. Çünkü ikimizin de saç kesimi aynı ve ikimiz de sahnede dans ediyoruz. Fakat biz farklı şekilde dans ediyoruz. O zamanlar kimse dans edip şarkı söylemiyordu. Şimdi birçok kişi bunu yapıyor, ancak kimse Father John Misty’i Ian Curtis ile karşılaştırmıyor.
 Kliplerinizi izlemeyi çok seviyorum, sizin fikirlerinizden mi ortaya çıkıyor?
Yaklaşık yarısı benim fikirlerim. Bazen bunu yapamayacak kadar çok turda oluyorum ve bu yüzden bir konsept bulmak için pek vaktim olmuyor. Ben de bir arkadaşımı işe alıyorum ya da ‘Blood Under My Belt’ projesi durumunda erkek arkadaşımı yaratmama yardımcı olması için işe aldım. Ancak her zaman en son söz benim ve videoya nelerin dahil olacağına ve nasıl edit edildiğine dair çok fazla sözüm oluyor.
 Solo işler yapmayı düşünüyor musunuz?
Şimdi… Bunun hakkında konuşamam. n İstanbul’daki konserinizde neler olacak? Gelenleri neler bekliyor? Dinleyenlere her şeyimi vereceğim. Kendimi tutmayacağım. Gerçeği konuşacağım ve hepinizin benimle dans etmesini diliyorum.

‘TRUMP ZORBALIĞI NORMALLEŞTİRDİ’
■ Toplumsal konulara karşı sessiz kalmayan sanatçılardansınız. Trump ve diğer her şey sizi nasıl etkiliyor?
Adaletsizlik karşısında ses çıkarmamanın adaletsizliğe katkı sağladığını düşünüyorum. Bir insan olarak saldırıya uğrayanlar için savaşmak benim sorumluluğum. Platformu olan sanatçı olarak bu çok daha önemli çünkü çocuklar beni örnek alıyor. Bilge bir adam bana başkalarının değişimini görmek için onlara örnek olarak öncülük yapmam gerektiğini söylemişti. Başkalarının yapmasını bekleyemezsin, kendin yapmak zorundasın. Trump pislik bir herif. Zorbalığı normalleştirdi. Bana göre ellerinde kan var. Gerçek üzüntüm şu an görevden ayrılacak olsa bile yaydığı nefret mesajını kafese hapsetmek çok daha uzun sürecek. Zarar verildi ve bu onlarca yıl sürecek.

Ece Ulusum

HT Link:

http://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/1625676-the-drums-tan-jonny-pierce-hepiniz-benimle-dans-edin

Related Posts

Kalben: Sürekli parlayamam

Ediz Hafızoğlu ve Çağrı Sertel: Transparan takılıyoruz

Ezhel’in annesi Ulya Turgut: Çocuğumun arkasındayım

Caz ve dahası

Lezzetli ama hep aynı Cappadox

‘Biz öyle çocuklar değiliz’